Gerçek hicret, bedenin değil kalbin yürüyüşüdür.
İbn Kayyim el-Cevziyye bu eserinde insanın Allah ve Resûlü’ne yönelişini, zahirden bâtına uzanan bir hicret olarak ele alır. Bu risale, yolunu şaşırmış kalbe rehberlik eden; niyet, ihlas ve teslimiyetin anlamını yeniden hatırlatan bir metindir.
Yazar, hicreti bir mekân değişiminin ötesinde varoluşun yeniden inşası olarak yorumlar. Çünkü hicret yalnızca terk etmek değil, kalanın da ne için kaldığını ...