Barış gençti, hayatının baharındaydı. Dindar bir ailenin çocuğuydu. Duygu ve düşünce olarak Müslümandı. Fakat amel ve ibadet yoktu. Allah’ın dinine laf söyletmezdi. Allah ve Rasûlünü severdi. İslâm’a taraftı; böyle bakınca kendince iyi bir Müslüman’dı. Lâkin suya/rahmete ulaşamamış bir tohum gibiydi. Allah’ı, Resulünü ve dini seviyordu ama noksan bir sevgiydi bu. Maalesef; “şeker, şeker” demekle ağız tatlanmadığı gibi, “inandım, inandım” demekle de gerçek iman sahibi olunmuyordu.
Yaşa ...