İsterseniz Selçuki, Farsi, Rumi; isterseniz Ermeni, Sami, İbrani topraklardan hatta hakikatin bağrından kopup gelen, sevdiği kadını arayan bir âşık deyin; isterseniz alın elinize kalbimi, işitin sizin için atan nağmeleri. Ben ki nurunu Allah'tan, sabrını imandan almışım; ömrümü hâl ve kâl arasında geçirmişim, nice pir, rind, kalender tanımışım, yolları seccadem bilmişim de gelip size câmı ceminizden mey verin bana,demişim. Sultanım siz de bakın bakalım, içtiğiniz su, yediğiniz ekmek kadar gerçek ...