Cinayetlerin kol gezdiği, adaletin sessizliğe gömüldüğü bir İstanbul’da, Başkomiser Cihangir kendi karanlığıyla savaşırken suçla örülü bir labirentin içine sürüklenir. Kimi zaman bir oyuncunun faili meçhul ölümü, kimi zaman bir askerin suikasta kurban gidişi, kimi zaman da küçük bir çocuğun gözyaşı… Cihangir için bu dosyaların hiçbiri yalnızca mesleki bir görev değildir. Annesinin gizemli ölümüyle başlayan kırılma noktası, onu hem kendi geçmişine hem de ekibindeki ihanete götürür. Gerçekle yalan ...