Az önce bir yargıç, bir adliye yüksek memuru ya da onun gibi biri geldi. İki elimi birleştirip
dizlerimin üzerinde sürünerek affedilmemi istedim. “Tüm diyeceğin bu muydu?” der gibi
uğursuz bir ifadeyle bakıp bana gülümsedi. “Affedin beni! Affedin beni!” diye yineledim. “Ya
da hiç değilse bir beş dakika daha verin. ”Kim bilir? Belki verirler. Benim yaşımda bu şekilde
ölmek çok korkunç. Son anda cezanın ertelenmesi olaylarının yaşandığını herkes bilir. Ben
affedilmeye ...