"Başlardı bir mayıs sarışınlığı, beyaz papatyalardan, al güllerden ya da… Rahatlar cümle gürültülerden sineler… Susar kalır, lüzumsuz seslerin yankıları. Söner gereksiz, cafcaflı ışıklar… O zaman başlamanın, devam etmenin anlamı olur. Çok düşündü. O boşlukta, göveren sonsuz anlayışın etkileriyle, dopdolu ilerler kendi yokuşlarında kalbi, değil mi? Kim gelse sorun değildir artık, orta yolu vardır. Bulunur, bizzat gidilir o yoldan. Yorgunluk nedir bilinmeden, kendine hedef diye koyduğu, o tepenin ...