Ela’nın sabahı, sıradan bir gün gibi başlamıştı. Ama kim derdi ki kırılan bir kahvaltı tabağı onu hayatının en sıra dışı macerasına sürükleyecek?
Annesiyle birlikte antika bir dükkâna giden Ela, orada zamanın ve mekânın sınırlarını aşan gizemli olayların ortasında kalır. Sallanan eski bir tahta at, ışıldayan sihirli bir tabak, uçuşan bir pembe fular ve sıcacık sütlü kahveler eşliğinde yeni tanıştığı biri: Cumhur Dede.
Gerçek ile hayalin iç içe geçtiği bu renkli ve duygu dolu hikâyede, ...