Bu eser, insanlığın en kadim sorularından birini yeniden düşünmeye davet ediyor: düşünce, iktidar ve sanat arasındaki diyalektik bağ nedir ve bu bağ neden her
çağda yeniden doğar? Antikçağ’ın felsefi mirasından Orta Çağ’ın teolojik düzenlerine, Rönesans’ın insan merkezli estetik ufkundan modern eleştirel teorinin
çözümlemelerine kadar geniş bir düşünce atlası üzerinde ilerleyen bu çalışma, yalnızca kavramların tarihsel serüvenini değil, aynı zamanda onların mekânda ve
sanatta aldı ...