Her şeyin çok hızlı yaşandığı, çok çabuk tüketildiği, iman iddiasında olduğumuz kitabımızın yetmiş beş ayetinde emredilmesine rağmen akletmenin ve düşünmenin lüks ve yazık ki zaman israfı sayıldığı bir çağ bizimkisi.
İç içe geçmiş, birbirini bazen örten, sıklıkla tahakküm altına alan ama hep sinsice saklayan milyonlarca görünmez duvarların ardından birbirimizi işitmeye, görmeye ve anlamaya çalışıyoruz.
Kıymetli bir üstadın dediği gibi kelimenin tam anlamıyla “mış gibi” yaşıyoruz. Dinle ...