Yaklaşık on yıldır, aralıksız biçimde işçi olarak çalışıyorum. Üretim bantlarının arasında, makinelerin uğultusu ve zamanın dar koridorları içinde geçen bu yıllar, bana yalnızca alın terinin değil, sabrın ve direncin de ne demek olduğunu öğretti. Uzun çalışma saatlerinin, geçim kaygısının ve bitmek bilmeyen borç sarmalının içinden sıyrılıp nefes alabildiğim anlarda, sığındığım tek liman edebiyat oldu.
Okumak, benim için bir kaçış değil; varoluşumu yeniden anlamlandırmanın, yaşadıklarımı ses ...