Taş susar, tüy konuşur. Peki ya sen, duymaya hazır mısın? Orman hâlâ derin, hâlâ
karanlık... Ama artık içimizde bir gök var.
Ormanın kalbinde unutulmuş yasalar yeniden uyanıyor. Taşlar konuşuyor, rüzgârlar eski
kehanetleri fısıldıyor. Elmaran, düşlerin izinde yürüyen bir yolcu olarak çıkıyor karanlığın
içinden. Taş Konsey’in yankısı hâlâ kulaklarda. Gölgeden yükselen sesler, kanatlıların
kalbine kazınan yasaya dönüşüyor. Çünkü artık bu, yalnızca hayvanların değil, insanı ...