Tarih münferit ve bağımsız bir aktör gibi kendi doğal akışında karşısına çıkan engelleri aşmak ister. Tarihin bizzat kendi çocukları olan “eko-politik akıllar” her defasında bir istikrara kavuşmak için onu yeniden yapılandırma iradesini gösterir. Olabildiğince derin fakat bir o kadar görünür olan bu akıllar döngüsü, tarihin zaman ve mekândan mürekkep koşullarıyla reaksiyona girerek ekonomi ve politika dâhil hayatın birçok sistemini tekrar tekrar inşa eder.
Bu inşanın kadim coğrafyası, ...