Türkler İslâmiyeti kabul ettikten sonra hayatlarının her alanını olduğu gibi edebiyatlarını da yeni dinlerinin düsturlarıyla örmüştür. Kur’ân-ı Kerîm’i anlamak ve anlatmak amacıyla kaleme aldıkları Kur’ân tercüme ve tefsirleri ise hem Türk dilinin tarihi süreçlerine dair çalışmalar için hem de kültürel yönden içerdikleri bilgilerle son derece kıymetli eserlerdir. Bu literatüre katkı sağlayan âlimlerden olan Kâtib de kitabımızın konusunu oluşturan iki risalesini 16. yüzyıl sonlarında, III. Murad ...