İçin buruk, gölgen kırık. Bir kuru çalı gibi hayatın rüzgârında savruluyorsun. Oysa dilin dönüyor, ayakların yürüyor
ve kalbin hâlâ çarpıyor. Demek ki umut var, içinde yanan bir ateş var, yaslanacağın kılavuzun var. O hâlde durma,
kırık gölgenin elinden tut, yarının güzel sabahlarına uyan. Henüz çalacağın ümitli kapılar, kavuşacağın serin
baharlar var. Söz ver kendine, elinde kör bir makasla günlerini hoyratça kesip durma; aşkla ve umutla narin
güllerin kokusunun izini sür.