Bir otobüste başlayan şiddet, bir tokatla değil; bir vicdanla son bulabilir mi? Erol, işlediği büyük bir hatanın ardından toplumun, adaletin ve kendi içinin yargısıyla yüzleşmek zorunda kalır. Cezaevinde geçen yıllar, bir insanın karanlıktan aydınlığa adım adım yürüyüşüne tanıklık eder. Ayşe'nin çığlığı, Recep'in yumruğu, Leyla'nın adaleti... Hepsi bir zincirin halkaları gibi birbirine bağlıdır. Her karakter, kendi iç hesaplaşmasını yaşarken; affetmenin, değişmenin ve doğru yolu bulmanın mümkün ...