Ayaklarının altında sonsuz bir uçurum uzanıp gidiyordu, gri bir hiçlik. Başı döndü. Kenarlarda bir yerlere tutundu… Buraya nereden geldiğini hatırlamaya çalıştı. “Ben kimim, adım ne?” diye sordu kendine. Hatırlayamadı. Düşüşünü durdurmak için ayaklarının altındaki hiçliğe bir adım atması yeterliydi.
Toplumsal alt üst oluş, düzeni, sınıfları, tekdüze yaşamları, her şeyi önüne katan, yıkıp geçen büyük bir kasırgadan farksızdır. Savrulmak da dibi görünmeyen uçurumlara düşmek de bu kasırg ...