Telaşlı bir cırdon gibi etrafı tırmalaya tırmalaya, koklaya koklaya köşeye ulaştı. El yordamıyla kubur gibi bir şeyler aradı. Bir birikintiye değdi eli. Tamam. Az berisinde gezdirdi. Vıcık vıcık bir şeyler avuçladı bu sefer. Tamam. Gider deliğini de hemen altında buldu. Parmaklarını soktu. Bu da tamam! Bütün malzemeyi meslekten gelen alışkanlıkla birbirine yedire yedire, kıvam alana dek yoğurdu. Üstünü çıkardı. Vücudunu baştan sona hazırladığı macunla sıvadı. Yağ gibi kayıyordu her yeri. Yumruğu ...