Korku, yalnızca büyük felaketlerin ya da canavarların değil, gündelik hayatın en küçük ayrıntılarının bile gölgesinde saklıdır. Osmanlı toplumunda insanlar, çoğu zaman cezadan değil cezalandırılma ihtimalinden; olayın kendisinden değil, el âlemin ne diyeceğinden çekiniyordu.
Bu kitap, Osmanlı kadı sicillerinde izi sürülen “küçük korkular” üzerinden büyük bir hikâye anlatıyor: Mahalledeki bakışlardan duyulan endişe, devlet görevlileri karşısındaki çekingenlik, ihtimal bile olsa davranışları ...