“Bazı sırlar anlatılmaz… Ama kalbiniz duyuyorsa, çoktan çağrılmışsınızdır.”
İstanbul’un karmaşasında boğulan Baybars, bir sabah elinde tarifi mümkün olmayan bir mektupla uyanır. Bu mektup onu, geçmişiyle yüzleşmekten çok daha büyük bir gerçeğe sürükleyecektir. Rüyalarındaki ada, ormandaki çocuk, duvarlarda beliriveren semboller… Hepsi tek bir merkezden yükselen aynı fısıltının parçalarıdır.
Her adım onu kadim bir bilginin, unutulmuş bir mühürün ve insanın iç dünyasını sarsan büyük bir ...