Yüzyıllardır farklı coğrafyalarda yankılanan Ud, yalnızca bir çalgı değil; âdeta bir kültür hâfızası ve birçok medeniyyetin kalp atışı gibidir. Tellerine dokunan her parmak, geçmişin yankılarını bugünün sesinde yeniden şekillendirir. Kimi zaman bir hüzün, kimi zaman bir iç çekiş, kimi zaman bir neş’e, kimi zaman da bir arayıştır o seslerin derinliklerinde.
“Ud Etüdleri 2”, bu arayışın izinden yürüyenler için kaleme alındı, Ud’un teline dokunmayı bir ustalık değil, bir yolculuk bilenler içi ...