Soğuktu, sert esiyordu rüzgâr. Yana kaynaştı başındaki kofisi. Kömür karası saçları dağıldı ak yüzüne. İki elleriyle saçlarını topladı, altın külçesi kofisinin altına itekledi.
Yeniden düzen verdi yüzüne. Utanırcasına baktı, gülümsedi. Buluttan çıkan ay gibi, pembe dudaklarının arasından ak dişleri aydınlattı yüzünü.
Sıfırın altında otuz derecede, üstü açık kamyonda yolculuğumuz... Kışın acımasız yol-culuğunda bir başka esiyordu rüzgâr. Yüreğimdeki ateş, ellerimi ve ayaklarımı ısıtmıyo ...