2000 sonrası Türk sinemasında, melankoli yalnızca bir ruh hâli değil; kayıp nesne, yasın ertelenmesi ve melankolik öznenin inşası bağlamında yeniden düşünmeye olanak tanıyan bir alan olarak öne çıkmaktadır. Bu kitap, melankoli temsillerinin sinemasal anlatılar aracılığıyla nasıl kurulduğunu, bireysel deneyim ile toplumsal hafıza arasındaki gerilimleri hangi estetik stratejiler üzerinden görünür kıldığını araştırmaktadır. Psikanalitik kuramın sunduğu kavramsal araçlar —Freud’un yas ve melankoli a ...