Beşinci yüzyılın uçsuz bucaksız bozkırlarından kopup gelen Hunlar. O dönemin Avrupalıları onları gökyüzünün bile bakmaya çekindiği çirkinlikte bir kavim olarak tasvir eder. Bedenleri kadar ruhları da vahşetle örülüdür; ne toprağa ne de emeğe değer verir, yaşamlarını yalnızca yağmayla sürdürürler. Bu korkunç halk, alınlarına korkunç yaralar dağlayarak yeminler eden, anne babalarının cesetleri üzerinde ant içen bir karanlığı taşır. Edward Hutton, elinizdeki bu eserle bir istilanın gölgesini, Roma ...