Sadî-i Şîrâzî dünyaya bakan bir şairdi ve uzak ve bilinmeyen diyarların gezginiydi; Baharat ve emtia tüccarları ve kutsal yerlere giden hacılarla birlikte kendisine eşlik ediyordu. Krallardan hikâyeler dinleyip onlarla vakit geçiyordu. Zorla veya tercihle âşıklara, pehlivanlara, şeyhlere, mutasavvıflara refakat ederdi ve gençliğinin olgunlaşmamışlığını sık seyahat tecrübesine, yaşlılığının olgunluğuna irtibat kuruyordu. Onun seyahatleri yalnızca çeşitlilik arayışı, farklı gelenek ve kültürler ha ...