Yalnızlık, bazen bir kişiyi değil, bir evi, bir zamanı ve tüm geçmişi çürütür.
Petro, zamanın unuttuğu bir evde, anılarla birlikte çürüyen bir adamdır. Oğluyla arasında kalan tek köprü, bir hayaletin—Katerina’nın—sessiz varlığıdır. Ama Katerina gerçekten ölü müdür, yoksa Petro’nun kırık zihni onu hâlâ yaşatıyor mudur? Ve eğer öyleyse… gerçekte kimdir katil?
Bir ses, bir gölge, bir kaset. Gerçekle hayalin sınırları silinirken, Petro’nun zihninde yankılanan her kelime bizi geçmişin karan ...