Cinselliğin inançla, gelenekle ve korkuyla iç içe geçtiği toplumlarda, beden yalnızca fiziksel
değil, aynı zamanda toplumsal bir varlığa dönüşür. Doğu halklarının yaşamında mahremiyetin
sınırları, kutsal olanla dünyevi olan arasında sürekli yeniden çizilir. Bu eser, evlilik öncesi
törenlerden doğurganlık dualarına, bekâret sembollerinden cezalandırıcı ritüellere kadar geniş bir
yelpazede, kültürel kodların cinselliği nasıl biçimlendirdiğini inceliyor. Kadın ve erkek rolleri,< ...