Roma, bir imparatorluktan çok daha fazlasıdır: Bir “mekân felsefesi”dir. Yolları, birliğe; tapınakları, kutsala; forumları, adalete açılır. Vatandaşlık, yalnız hukuki bir statü değil, kentin ruhuna karışan bir bilinçtir. Dolayısıyla her yapı, her meydan, her anıt; aklın, inancın ve iktidarın birlikte kurduğu bir düşünce haritasıdır. Düşünce - Mekân Diyalektiğinde Antik Roma Kentleri, tarihin en çok konuşulan uygarlıklarından birinin kentlerini, sadece arkeolojik kalıntılar ya da mimari düzenler ...