Yaratıcı eylemde, her türlü biçimden önce gelen özgün bir dinleme, henüz ne maddeye ne de düşünceye ait olmayan, ama her ikisini de içeren bir ilk titreşim vardır. Buradan, ne bilgi ne de inanç olan, fakat duyusal deneyimden dünyaya açılan bir kapı olan sezgi ortaya çıkar. "Ecos Del Ser/Varolmanın Yankıları" sergisi, ses ile sessizlik, kişisel tarih ile ortak alan, mahrem hafıza ille onu dönüştüren kolektif yankı arasındaki ara bir alan olan o eşik durumundan doğuyor.
En el acto ...