Kadın yazar olmak; her şeyden önce, varoluşsal anlamda, edebiyat içinde yaratıcı ve belirleyici bir kadın özne olmak anlamına gelir. Kadın yazarın edebiyat içindeki özne’sel tutumu, varlığı ve yaratıcı eylemi, edebiyatın akışını belirlediği gibi, aynı zamanda dilin gelişim süreçlerine müdahalesini de zorunlu ve gerekli kılar. Böylece kadın yazar, hem edebiyatın şiir ya da kurmaca alanındaki düşsel ve imgesel süreçlerine katkıda bulunur, hem de edebiyatın ontolojik anlamda içinde var olup gelişti ...