İNSAN soru soran ve sorgulayan bir varlık…
Ve aynı cevapların peşinden gitme yükümlülüğü var.
Ancak dilimize mandallar takılmış.
Gözlerimize mil çekilmiş.
Zihnimiz felç hâle getirilmiş.
Kalbimiz duyumunu yitirmiş ve aklımız emekli edilmiş.
Dolayısıyla hicranımız bitimsiz ve kesiksiz vaveylalar şeklinde asumanı inletmekte.
Bu kördüğümden kurtulmamız gerek.
Eğri çizgiyi doğru devam ettirmekten vazgeçip doğru çizgiyi azimle uzatmak için kendimizi sorgulamadan ...