“1920’li yılların başlarında, Anadolu coğrafyasında yer alan köyler ne tamamıyla mekânsal ve iktisadi bir bütünlük olarak ülkenin birbirine bağlı bileşenleri ne de köylüler, ulus gibi bir bütün halinde ele alınabilecek, tüm yönleriyle benzemiş ve kaynaşmış bir nüfustu. (...) Yolların elverişsizliği, iletişim ve ulaşım araçlarının geriliği, coğrafi özelliklerin ve kapitalist pazarlarla kurulan ilişkilerin çeşitlenmesi/derecelenmesi ve Anadolu içlerine doğru gidildikçe bu ilişkilerin azalması gibi ...