Sanat, yalnızca estetik bir anlatım değil; bireyin dünyayı kavrama, yeniden kurma ve dönüştürme biçimidir. Yaratma eylemi, duygu, sezgi ve düşüncenin iç içe geçtiği çok katmanlı bir süreç olarak hem bireysel hem toplumsal hafızayı yeniden şekillendirir. Bu kitap, halk danslarını geçmişin donmuş temsilinden çıkarıp çağın beden diliyle yeniden kuran yaratıcı düşüncenin izini sürer. Halk danslarının yaşayan, nefes alan kültürel anlatılar olarak sahnede nasıl yeniden doğabileceğini incelerken, yarat ...