Bir ülke yalnızca yasalarıyla değil, hafızasıyla ayakta durur. Konuşulmayan yaralar kapanmaz; üzeri örtülen acılar zamanla şekil değiştirerek geri döner. Türkiye’nin yüz yılı aşkın serüveni, hem içeride bastırılmış hatıraların hem de yakın coğrafyasının taşıdığı kırılgan dengelerin gölgesinde ilerledi. Cumhuriyet’in rotası ile Ortadoğu’nun cetvelle çizilmiş sınırlarının mirası birbirine değdiğinde, tarih yalnızca anlatılan değil, yaşanan bir gerilime dönüştü.
Güç ve Gölge, bu gerilimi ...