Mardin’de bir yer...
Sekiz yaşındaydı. Adı MİRAN...
Büyüyünce darbukacı olacağım diye tutturmuştu. Babası sıra gecelerinin tanınmış klarnetçisiydi. Üç yaşındayken kaybetmişti annesini.
Doğum gününde babasının aldığı küçük dümbelekle sokağa fırladığında; yaşam yolunda ilk adımını attığını henüz fark edememişti. O günden sonra mahalledekiler; dümbeleğiyle dolanan sevimli yaramazı tanımaya başlamışlardı.
Afacan; hareketli, ele avuca sığmaz, bazen durgun, duygusal, hayalperest. ...