1940’ların sonlarında, Victoria’nın küçük bir kasabasında bir çocuk büyür: Katolik inancının sıkı kuralları,
babasının kumar tutkusu, annesinin dindarlığı, arkadaşlarının acımasız oyunları ve cinselliğin gizemli
cazibesi...
Clement Killeaton’ın dünyası, bu gerçeklerle hayal gücünün birleştiği bir evrene dönüşür. Bahçenin tozlu
köşelerinden, kasabanın kırsal manzaralarına, Avustralya’nın geniş açıklarına uzanan oyunlar, Killeaton’ın hem
sıkıntı hem merak hem de özlem dolu ...