Edebiyat, kelimelerden ibaret bir oyun mu, yoksa insan ruhunun saklı yaralarına dokunan bir iyileşme yolculuğu mudur? Bir edebiyat öğretmeni yaptığı okumalar, girdiği dersler, duyduğu yalnızlıklar ve sönmeyen umutlarla; on bir farklı eserin kapısını aralıyor. D.H. Lawrence’dan Milan Kundera’ya, Patrick Süskind’den Mo Yan’a uzanan bu yolculukta her sayfa, bir başka insanın iç dünyasına açılıyor. Kâğıttan kahramanların mahrem acılarında kendi yarasını, başka bir karakterin umudunda kendi çıkış yo ...