Batı felsefesinin ortaya çıktığı ilk çağdan itibaren bilimin ve felsefenin bir birlik içerisinde ilerlediği görülmektedir. Ancak on yedinci yüzyıldan itibaren bilim dallarının çeşitlenmesi ve bilimsel özerkliğin artması felsefenin konumunu da değiştirmiştir. Daha önceleri felsefeciler, doğa bilimlerinin de dahil olduğu, insana ait bütün bilginin kendi alanları olduğunu iddia ederlerken, on dokuzuncu yüzyılda bilim fazlasıyla matematiksel bir hal almıştır. Bu durum her ne kadar felsefe ile bilim ...