Ömer, bir yokluk dünyasının soğuk kaldırımlarında, kendini hayatın sağanak yağmurlarının altında ısıtmaya çalışıyordu. Adı gibi adalet istiyordu kendi ütopyasında kendi evinin içinde. Onun için bu dünya hali nefes alan her can, gönlünün içindeki her canpare aşktı. Peki, Ömer kimdi? Ömer, belki Sıdıka, belki sen, belki o, belki biz. Belki de bizim üşüyen çocukluğumuzdu. Sıcak bir ülke de mutlu olmayı isteyen kayıp çocukluklarımızın renkli kuşları uçuşuyordu bu ülkenin gökyüzünde.
Yüce Gönül' ...