Yıldız Gülmez, küçük yaşta babasını yitirmesinin ardından; çocukluğunun üzerine toprak atılan bir evde hayatta kalmaya mecbur bırakıldı. Üvey bir babanın gölgesinde, kendisine hayat olarak sunulan yaşam bir tutsaklıktan farklı değildi. Büyüdükçe sesi ne kadar gür çıktıysa bir o kadar ezildi her bir yanı, her bir hissiyatı. Duyanlar duymazdan, görenler görmezden geldi. Kendilerine dokunmayan yılanın herkes başını sevdi. Ta ki gerçekleştirdiği şark hizmetinin ardından yeniden şehrine dönen Mazlum ...