Bazı insanları bilirsin, herkes onlardan bahseder… Ellerine bir enstrüman aldıklarında âdeta onu dile getirirler. Eğer o bir konuşmacıysa dinlerken asla sıkılmazsın, içindeki cesareti ortaya çıkarır, yüreğin çarpar. Eğer bir aşçıysa, sanki yemek yapan birini değil de en iyi eserini bitirmeye çalışan Picasso’yu izliyormuş gibi hissedersin. Kitaplarını okurken “Hiç bitmese!” der, filmlerini defalarca izler ama doyamazsın. Bir şirket ya da organizasyon yöneten bir liderse onların olduğu yerde güven ...