“…öyküleri seviyor ama vazettikleri hakikate de kuşkuyla yaklaşıyoruz. Çünkü biliyoruz ki, insanın el yordamıyla yaşadığı bu dünyada, doğruluğundan emin olabileceği mutlak bir hakikat yok; ne biliyorsa kendine ve hayata dair, her şey hikâye!”
Tanımak, anlamak ve anlamlandırmak, nesneleri ve olayları birbirine bağlamayı, yani “hikâye etme”yi gereksinir. Eğer bu hikâyelerin içinde(n) yaşıyorsak, hikâyelerimizin geçerliliği ve gerçekliği konusunda eminsek, yaşamımızı mit(oloj)ik bir düny ...