“Ani bir ürperti hissetti. Evinden böylesine uzak bir yerde onu neler bekliyordu? Artık geri dönemezdi. Kaderine razı olmuş bir mahkûm gibi adım adım yürüyerek Topkapı Sarayı’nın kapısından içeri girdi.”
Cihan, bu görkemli sarayda, Hint şahının Kanuni Sultan Süleyman’a hediye ettiği beyaz filin bakıcısı olarak buldu kendini. Onu buraya getiren geminin kaptanı her şeyi planlamıştı; oysa Cihan ne fillerden anlıyordu ne de sarayın kurallarını biliyordu. Neyse ki beyaz fil ona sırdaş, Mihrim ...