Derler ki her su, geçtiği topraktan bir sır alır. Ve bazı sular vardır, çağlayarak değil, sükûtla konuşur. Bu hikâye, öyle bir suyun hikâyesidir; Zilan Vadisi’nde yılan gibi kıvrılan, geceleri yıldızların ağladığı, sabahları dengbêjlerin sesiyle titreyen bir ırmağın, Hizan’dan geçip Hakkâri’ye selam duran kadim “Yılan Irmağı”nın kıyısında yazılmıştır.
Vaktiyle, dağların taşların daha çok insan olduğu bir çağda, zulmün gölgesi uzun, sevdaların ömrü kısa iken yaşanmıştı bu hikâye.
Bir ya ...