Köşe başında solan bir kıraathane… Taçsız “kraliçeler”: hayattan emekli, umudu rafa kaldırmış, evde eşyaya
dönmüş erkekler. Derken telefona bir titreme düşer: Demir Pençeler 24. Dönem.
Nefes, duruş, tamirat, diksiyon, motosiklet, müzakere… “Yamuk prensesler” içeri girer; adamlık omurgasını
bulur.
Handan Özdemir, mizahı şefkatle harmanlayan sıcacık üslubuyla içinize usulca fısıldar:
Şimdi derin bir nefes al… Omuzların gevşesin… Başlıyoruz.
Bu kitap, kayınpeder gölges ...